Özdeğerlendirme Yazısı-Türkçe A1-Gabriel Garcia MArquez'in Yüzyıllık Yalnızlık adlı eseri

1. Koz 1
---
ULUSLARARASI BAKALORYA DİPLOMA PROGRAMI
TÜRKÇE A: EDEBİYAT DERSİ
ÖZ ELEŞTİRİSEL DEĞERLENDİRME YAZISI
Yüzyıllık Yalnızlık
Soru: Sınıfta yapılan tartışmalardan sonra kültürel ve bağlamsal açıdan esere bakış açınız
nasıl değişti?
Öğrencinin Adı Soyadı: Serra Koz
Diploma Numarası: ---
Rehber Öğretmen: ---
Sözcük Sayısı: 323

2. Koz 2
---
YÜZYILLIK YALNIZLIK
Gabriel Garcia Marquez’in kaleme almış olduğu Yüzyıllık Yalnızlık eserini
değerlendirip hakkında sözlü sunum hazırladım. Sunumumda eserin adını, izlek kavramını,
karakterler arası ilişkileri, çatışmaları, zaman ve uzam kavramını, kullanılan teknikleri ve
bunların eser üzerine etkisini inceledim.
Eseri okumadan önce içeriği hakkında herhangi bir fikrim yoktu fakat isminden bir
kişisinin yalnız başına hayata nasıl tutunduğunu aktaran bir yapıt olduğunu düşünmüştüm.
Eser hakkında gerekli araştırmaları yaparak eserin içeriği, konusu ve karakterleri ile ilgili bilgi
edindim. Yapıtın ilk sayfasında geçen hayatağacını detaylarıyla inceleyerek eseri okumaya
başladım.
Eseri okumayı sürdürürken en çok zorlandığım durum karakterlerin isimleri oldu. Bu
durum esere olan ilgimi azaltmıştı fakat karakterlerin atalarından isimleri almaları ilgimi
çekmişti. Ölümsüzlüğün olması aynı ismin sürekli yinelenmesine neden olmuş, bu nedenle
karakterler arasında karmaşa yaşadım ve bu durumdan dolayı sürekli olarak eserin ilk
sayfasında bulunan soyağacına geri dönmem gerekti. Ayrıca eserde söz konusu olan batıl
inançlar, icatların bulunuşu ve karakterlerin bu icatlara bulunduktan sonra verdikleri tepkiler,
eseri daha sürükleyici kılmıştı.
Okurken ayrıntılı bir şekilde inceleme yaptığım için sunum sırasında herhangi bir
sorun yaşamadım. Eserin kurgusunda liberalizm ve büyülü gerçekçilik akımının karakterler
üzerindeki etkisiyle insan haklarının, inanç ve ifade özgürlüğünün pek çok örneğini
gözlemledim. Güney Amerika kültürünü keşfetmemi sağlayan Yüzyıllık Yalnızlık sayesinde
kendi kültürümle başka bir kültürü; inanışları, gelenek ve görenekleri açısından karşılaştırma
şansım oldu.
Eserde karakterlerin temsil ettikleri semboller (örneğin ailenin en yaşlı fertlerinden
Ursula’nın aileyi sembol etmesi) okuyucunun gözünde eseri ilgi çekici bir hale getiriyor. Bu

3. Koz 3
---
semboller ve rolüme ait sembollerin bana hayattaki rolümün ne olduğunu düşündürmeye
başladı. Bu sorgulama serüvenim sonucumda Yüzyıllık Yalnızlık çevremdeki insanların hayatı
için nasıl bir kişilik sembol ettiğim konusunda bende farkındalık yarattı.
Sonuç olarak Gabriel Garcia Marquez’in kaleme almış olduğu Yüzyıllık Yalnızlık
eserinden öğrenmiş olduğum yeni kavramlar, karakterler arasındaki ilişki, yazarın kullandığı
teknikler, semboller ve bunların toplumlar üzerindeki etkileri sayesinde günlük yaşantımdaki
olayları değerlendirme şeklim değişti ve bu da bakış açımı daha da zenginleştirdi. Güney
Amerika kültürü ve büyülü gerçekçilik akımı sayesinde olaylara bakış açım değiştive olayları
çok yönlü bir şekilde yorumlamaya başladım.