1. PLATON KİMDİR
Platon, MÖ 427-347 yılları arasında yaşamış Antik
Yunan filozofudur. Asıl adı Aristokles'tir. Geniş omuzları
ve atletik yapısından dolayı, Yunanca "geniş göğüslü"
anlamına gelen Platon lakabıyla anılmıştır.
Platon, Sokrates'in öğrencisi ve Aristoteles'in hocasıdır.
Batı felsefesinin kurucusu olarak kabul edilir. Platon,
eserlerini diyaloglar şeklinde yazmıştır. Bu diyaloglarda
Sokrates'in fikirlerini ve kendi görüşlerini tartışır.
2. Platonun Bilgi Anlayışı
Platon'un bilgi anlayışı, iki dünya anlayışına dayanır. Platon'a göre, gerçek dünya, duyularımızla
algılayamadığımız, ancak akıl yoluyla kavrayabileceğimiz bir dünyadır. Bu dünya, idealar dünyası
olarak adlandırılır. Duyularımızla algıladığımız dünya ise, idealar dünyasının bir yansımasıdır.
Platon'a göre, bilgi, idealar dünyasının bilgisidir. Bu bilgi, doğuştan gelir ve akıl yoluyla kavranabilir.
Duyularımızla algıladığımız dünya ise, bilginin kaynağı değildir.
Platon'un bilgi anlayışı, felsefe tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu anlayış, Orta Çağ ve Rönesans
dönemlerinde de etkili olmuştur.
Platon'un bilgi anlayışının temel özellikleri şunlardır:
* Bilgi, doğuştan gelir.
* Bilgi, akıl yoluyla kavranır.
* Duyularımızla algıladığımız dünya, bilginin kaynağı değildir.
Platon'un bilgi anlayışı, günümüzde de tartışılmaktadır. Bazı filozoflar, Platon'un bilgi anlayışının doğru
olduğunu savunurken, bazıları ise bu anlayışın eleştirel bir şekilde ele alınması gerektiğini
savunmaktadır.
3. Platon eserlerini nasıl yazdı
Platon’un ilk dönem eserleri, büyük ölçüde Sokrates’in
etkisi altında kaleme alındıkları için bu eserlere
Sokratik diyaloglar denir. Bu eserlerin başlıca amacı,
erdemi ve alt türlerini kesin tanımlara kavuşturmaktır.
Bu eserlerde Sokrates, aranan tanımın, erdemin
değişken görünümlerini değil, değişmez özlüğünü
konu edinmesi gerektiğini vurgulamakta; ama bu
özlüğün ne olduğunu açıkça ortaya koymamaktadır.
4. Platon’un, kendi görüşlerini yansıtmaya başladığı olgunluk
dönemi eserlerine bir geçiş olarak kabul edilen Gorgias isimli
diyaloğudur.
Bu diyalogda erdemin ne olduğuna ilişkin ilk kez belirgin
ifadelere rastlanmakta ve Sokrates ilk kez bir erdem tanımı
vermektedir. Bu yüzden Gorgias, Platon’un Sokrates’in
etkisinden sıyrılarak kendi görüşlerini geliştirmeye başladığı
bir eser olarak kabul edilir.
Bu belirgin değişikliğin sebebi, Platon’un Güney İtalya’ya
yaptığı bir seyahate bağlanır. Pythagorasçılık akımının
etkisindeki bu coğrafyada Platon, Pythagorasçı öğretilerle
tanışmış ve bu tanışıklığın düşüncelerinin gelişimine önemli
etkileri olmuştur.
6. İdealar Öğretisi
Platon'un idealar öğretisi, gerçekliğin iki dünyadan
oluştuğunu savunur. Bunlardan ilki, duyularımızla
algıladığımız, ancak mükemmellikten uzak olan duyusal
dünyadır. İkincisi ise, akıl yoluyla kavrayabileceğimiz,
mükemmel olan idealar dünyasıdır.
Platon'a göre, idealar, duyusal dünyadaki nesnelerin ve
kavramların temelini oluştururlar. Örneğin, "insan" ideası,
tüm insanların sahip olduğu ortak özellikleri ifade eder.
Bu özellikler, duyularımızla algılayamadığımız, ancak akıl
yoluyla kavrayabileceğimiz özelliklerdir.
7. Mağara Alegorisi
Platon, idealar dünyasını, güneş ışığı altındaki bir
mağaranın içine benzetir. Mağaranın içinde yaşayan
insanlar, duvarlarına yansıyan gölgeleri gerçeklik
olarak görürler. Ancak, mağaranın dışına
çıktıklarında, gerçek dünyanın gölgelerden çok farklı
olduğunu görürler.
8. Platon'a göre, bilgi, idealar dünyasının bilgisidir. Bu bilgi,
doğuştan gelir ve akıl yoluyla kavranabilir. Duyularımızla
algıladığımız dünya ise, bilginin kaynağı değildir.
Platon'un idealar öğretisinin temel özellikleri şunlardır:
* Gerçeklik, iki dünyadan oluşur: Duyusal dünya ve
idealar dünyası.
* Duyusal dünya, mükemmellikten uzaktır.
* Idealar, duyusal dünyadaki nesnelerin ve kavramların
temelini oluştururlar.
* Bilgi, idealar dünyasının bilgisidir.
9. Platon'un idealar öğretisine yönelik eleştiriler
şunlardır:
* Idealar dünyasının varlığını kanıtlamak zordur.
* Idealar dünyasının ve duyusal dünyanın ilişkisi tam
olarak açıklanamamıştır.
* Bilginin kaynağı olarak idealar dünyasını kabul
etmek, duyularımızla algıladığımız dünyanın önemini
azaltmaktadır.
10. Ruhun Ölümsüzlüğü
Platon'un ruhun ölümsüzlüğü öğretisi, ruhun maddi
olmayan, ebedi bir varlık olduğunu savunur. Platon'a
göre, ruh, idealar dünyasından gelen bir cevherdir. Bu
nedenle, ruh, ölümlü bedenin ölümünden sonra da
varlığını sürdürür.
Platon'un ruhun ölümsüzlüğü öğretisinin temel özellikleri
şunlardır:
* Ruh, maddi olmayan, ebedi bir varlıktır.
* Ruh, idealar dünyasından gelen bir cevherdir.
* Ruh, ölümlü bedenin ölümünden sonra da varlığını
sürdürür.
11. Hatırlama: Platon, insanların, daha önceden hiç
görmedikleri veya duymadıkları şeyleri
hatırlayabildiklerini söyler. Bu durum, ruhun ölümden
önce de var olduğunun bir kanıtı olarak görülür.
Sonsuzluk bilgisi: Platon, insanların, sonsuzluk gibi
kavramları anlayabildiklerini söyler. Bu durum, ruhun
ölümsüz olduğunun bir kanıtı olarak görülür.
Hayat idaresi: Platon, insanların, doğuştan gelen bir
ahlak anlayışına sahip olduklarını söyler. Bu durum,
ruhun ölümsüz olduğunun bir kanıtı olarak görülür.
12. Platona göre evren nasıl
oluşmuştur
Platon'a göre evren, ebedi ve değişmez olan İdealar
Alemi'nden kaynaklanır. İdeallar Alemi, biçim, düzen
ve güzelliğin mükemmel bir düzenini temsil eder.
Maddenin ise bu mükemmellikten yoksun, biçimsiz
ve kaotik bir doğası vardır.
13. Platon, evrenin oluşumunu şöyle anlatır:
İlk olarak, Tanrı, İdeallar Alemi'ndeki mükemmel formları
maddeye aktarmaya karar verir.
Bu aktarma, Tanrı'nın düşüncesinin bir yansıması olarak
gerçekleşir.
Madde, Tanrı'nın düşüncesini yansıtarak biçimlenir ve
evren oluşur.
Platon'a göre evren, Tanrı'nın bir yaratımı değil, Tanrı'nın
düşüncesinin bir yansımasıdır. Evren, mükemmellik ve
düzenin bir yansıması olarak, Tanrı'nın varlığının bir
kanıtıdır.
14. Platon'a göre, evren, Tanrı'nın düşüncesinin bir
yansıması olarak, İdeallar Alemi'nden kaynaklanır.
Madde, Tanrı'nın düşüncesini yansıtarak biçimlenir
ve evren oluşur.
15. Platonun Devlet Görüşü
Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl
olacağını tartışır. Platon'a göre, ideal devlet, üç
sınıftan oluşur:
İşçi sınıfı: Bu sınıf, toplumun temel ihtiyaçlarını
karşılamak için çalışan insanları içerir.
Savaşçı sınıfı: Bu sınıf, devletin güvenliğini
sağlamak için çalışan askerleri içerir.
Yönetici sınıfı: Bu sınıf, devletin yönetiminden
sorumlu olan filozofları içerir.
16. Platon, yönetici sınıfının en zeki ve en erdemli
insanlardan oluşması gerektiğini savunur.
Yöneticiler, devletin çıkarlarını kişisel çıkarlarının
önüne koymalıdırlar.
Platon'un ideal devleti, aşağıdaki özelliklere sahiptir:
Adalet: Devletin tüm üyelerinin hak ve özgürlüklerine
saygı duyulur.
Eşitlik: Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir.
Eğitim: Tüm vatandaşlara, iyi bir vatandaş olmak için
gerekli olan eğitim verilir.
17. Kısaca, Platon'a göre ideal devlet, adalet, eşitlik ve
eğitim temellerine dayanan, yönetici sınıfının
önderliğindeki bir toplumdur.